TATİL BİTTİ

TATİL BİTTİ

MEB takvimine göre, 20 Ocak 2025 Cuma günü başlayan yarıyıl tatili, 31 Ocak Cuma günü tamamlandı, 04.02.2025 Pazartesi günü 2. Yarıyıla başlanacak, İkinci dönem ara tatili ise 31 Mart 2025 Pazartesi başlayıp, 4 Nisan 2025 Cuma sona erecek ve 20 Haziran 2025: Okulların yaz tatili başlayacak. Uzmanlara göre uzun tatillerinin çocukların öğrendiklerini unutmasına yol açabileceği yönündeki yapılan araştırmalar, öğrencilerin uzun tatilleri boyunca okulda öğrendikleri bilgilerin bir kısmını unuttuklarını gösteriyor. Özellikle matematik ve okuma becerilerinde belirgin düşüşler gözlenmekte. Ayrıca, düşük gelirli ailelerden gelen çocuklar, uzun tatillerde daha fazla öğrenme kaybı yaşıyorlar.  Daha yüksek gelirli ailelerden gelen çocuklar, tatil boyunca okuma ve diğer eğitim faaliyetlerine daha fazla erişim sağlayabiliyorlar. Buna karşın, düşük gelirli ailelerin çocukları bu tür fırsatlardan mahrum kalabiliyor. Birçok öğrenci için daha uzun veya etkili bir eğitim ortamına erişim ev ve toplum temelli kaynak sorunlarının dengelenmesine yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte okulların öğrencilerin başarısını doğrudan destekleyebilmesini sınırlayan en büyük faktör öğrencilerin okul dışında geçirdikleri zamandır (Zvoch ve Stevens, 2011). Okul dışında geçirilen tatil zamanlarında öğrencilerin nasıl zaman geçirdiği önemli görülmekte ve okullar bu zamanın nasıl geçirileceği noktasında etkisiz ve yetkisiz bir konumda bulunmaktadır. Bu bağlamda tatiller döneminde öğrencilerin yaşadıkları öğrenme kayıplarına ilişkin temel sorun eğitim-öğretim yılının zaman açısından planlanmasından başlamaktadır. Kerry ve Davies’. Öğrenmenin sürekli olduğu durumlarda öğrencilerin daha iyi öğrendiklerine ve uzun tatillerin öğrenmenin ritmini kırdığına ve sürekliliğini bozduğuna vurgu yapmaktadır. Öğrencilerin tatil sonunda okula döndüklerinde önceki öğrenmelerini büyük ölçüde gözden geçirmek zorunda kaldıkları belirtilmektedir. Buradan hareketle Milli Eğitim Bakanlığının okulların akademik takviminin güncellenmesini ve öğrenci öğrenmesindeki farklılıkları ve toplumda meydana gelen değişimleri dikkate alan bir takvim oluşturulmasını gereklidir. Öğrencilerin tatil döneminde yaşadıkları öğrenme kaybını geleceğe dair öngörüler diğer bir değişken olarak ailenin eğitim durumuna işaret edilmektedir. Ailenin eğitim düzeyi öğrenme kaybının yanı sıra öğrencilerin okul zamanı öğrenmelerini ve akademik başarılarını da etkileyen bir yapı olarak dikkat çekmektedir (Karabay, 2013; Pala, 2008). Ailenin eğitim düzeyi okuldaki başarının da ötesinde öğrencilerin okula devam edip etmemesinde etkili görülmektedir. Okulu terk eden çocukların annelerinin eğitim durumlarının düşük olduğu belirtilmektedir (Özdemir, Erkan, Karip, Sezgin ve Şirin, 2010) Türkiye’deki tatil süresi uzun yıllardır tartışıla gelmiş bir konudur. Bu uygulamayı Avrupa ülkelerindeki uygulamalarla karşılaştıran Doğan (2020) şu sonuçlara varmıştır: […]Tüm Avrupa kıtasında birinci dönem ara tatili 19 ülkede, ikinci dönem ikinci ara tatili 20 ülkede uygulanmaktadır. Bu tatili uygulamayan iki ülke olarak Karadağ ve Türkiye vardı. Bu yeni uygulama ile Türkiye [de] diğer Avrupa ülkeleri gibi sonbahar ve ilkbahar ara tatili vermiş oluyor. Bu açıdan bakıldığında ise bu uygulamanın bir Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında bir çalışma olduğu da söylenebilir. Kasım ve Nisan aylarındaki ara tatillerde birer haftalık dönemlerde yapılmasına karar verilmiştir. Dolayısıyla, 180 iş günü olan çalışma zorunluluğu da değişmemiş oldu, fakat daha önce 13 hafta olan yaz tatili süresi 2 hafta kısaltılarak 11 haftaya indirilmiş oldu. Eğitimin en önemli paydaşları en ufak değişiklikten doğrudan etkilenen öğretmen, öğrenci, veli ve okul yöneticileridir. Beraberinde birçok etki getirmesi muhtemel olan bu ara tatil uygulaması hakkında paydaşların görüşlerinin incelenmesi büyük önem arz etmektedir. Yapılan araştırma bulguları, öğretmenlerin ara tatilde verilen mesleki çalışma programından genel olarak memnun olduklarını göstermiş ve ara tatilin birçok olumlu yönüne ışık tutmuştur. Gelecekteki programlara öğretmenlerin ihtiyaç duydukları eğitimlerin de eklenerek bu dönemdeki programın devam ettirilmesi önerilmiştir. Toplumların gelişerek ilerleyebilmesinde eğitimin, özellikle okullarda verilen eğitim ve öğretimin rolü küçümsenemez. Ancak okullarda iyi bir eğitimin verilebilmesi okuldaki öğretimin niteliğinin yükseltilmesine bağlıdır (Seferoğlu, 2004). Bu bağlamda, eğitim olgusunun üç temel öğesinden biri olan öğretmenler (Üstüner, 2004), eğitimin en etkin insan unsurunu oluşturmaktadır (Celep, 2008; Kayabaş, 2008). Toplumun geleceğini şekillendirecek öğretmenlerin kaliteli bir eğitim verebilmesi için de iyi bir eğitim alması ve kendilerini sürekli olarak geliştirerek değişen çağa ve koşullara ayak uydurmaları beklenmektedir.  Eğitimin 2. Yarıyılı başladı. Tüm Öğretmen ve öğrencilere başarılar diliyorum

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version