MÜFREDAT GELİŞTİRMEK VE AKRAN ZORBALIĞI
Bu (müfredat değiştirme işi), eğitim bürokratının, çalışanlarının gafleti olamaz bu resmen milli eğitim politikalarına yön veren siyasi iradenin beceriksizliğidir her halde. Allah aşkına siz nerelerdesiniz. Hangi hayallerde hangi düşlerdesiniz. Küresel irade, gelişimci adil ve bilimsel ilerleyişler ve eğitim alıcılarının kültürlerini önceleyen, eğitim politikaları geliştirirken siz ise hangi yandaşımızı hangi ballı kadroda değerlendirebiliriz telaşında ve uygulamasındasınız her halde. Neyse, Neymiş efendim Müfredat değişecekmiş. Nasıl? 2+2’ mı, 3+1’mi yoksa 1+1+1+1 yoksa kısadan1+1’ mi Sanki ev, apart alıyoruz mevzuya bak! Çocuklara buralardan(okullardan) diploma vereceksiniz. Sizin verdiğiniz diplomanın, Evrenselliği var mı? Denkliği var mı? Geçerliliği var mı? Güvenirliği var mı? Elin adamı soruyor. Hiç kimse, yeni projeler üretiyoruz algısı ile miyad problemli uygulamaları tercih etmemeli. Yani, Aileyi, Milleti, adaleti, bilimi, liyakati ve gelişmeyi baş ilke edinen eğitim politika üretilmeli Türk düşünce tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Nurettin TOPCU diyor ki “Samimilik, dindarlıktan hiçbir zaman ayrılmaz. İnsan, samimiliği kaybettiği anda Allah’tan uzaktadır.” Örgün eğitimde toplam öğrenci sayısı son bir yılda yaklaşık 1,2 milyon azalarak 18,7 milyona geriledi. En dikkat çekici düşüş, lise öğrencilerinde yaşandı. 12. Sınıf öğrencilerinde bu sistem çıktı çıkalı sürekli okulu aksatmalar, öğrenci devamsızlığı ve ayrıca açık öğretime geçerek bir nevi boş vermişlik ve sokak kabadayılığı gibi hareketler görülmeye başlamış bilhassa bu durum akran zorbalığına kadar uzanmıştır. Günümüzde dünyada olduğu gibi ülkemizde de okul çağı çocuk ve gençleri arasında saldırganlık olaylarının yanı sıra saldırganlığın bir türü olan zorba davranışlar da oldukça yaygın bir biçimde görülmektedir. Gerek zorbalığa maruz kalan gerekse tanık olan öğrencilerin okula karşı olumsuz tutumlar geliştirdiği, akademik başarılarında düşme olduğu, okula devam sorunu yaşadıkları, özgüven kaybı, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle yalnız ve çaresiz hale geldikleri, sosyal beceri eksikliği olduğu bilinmektedir. Okul yıllarında zorbalık yapan ve bunu alışkanlık haline getiren öğrencilerin ise bu davranışlarını ileriki yıllarda da sürdürdükleri, bunun diğer insanlarla olumlu ilişkiler kurma ve geliştirme becerilerini olumsuz etkilediği hatta çeşitli suç olaylarına karıştıkları saptanmıştır (Pişkin, 2002: 544). Bu nedenle okullarda akran zorbalığını önlemeye dönük programların uygulanması önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Akran zorbalığı, akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren tekrar tekrar yaşanan saldırgan davranış biçimi olarak tanımlanmaktadır. Okul ortamlarında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Akran zorbalığını önlemek için farkındalık yaratmak, empati geliştirmek ve güvende hissettirmek önemlidir. Akran zorbalığı yapan çocuğa nasıl davranmalı?. Çocuğunuzu destekleyin, cesaretlendirin ve güçlendirin. Böyle bir durumla karşılaştığında öğretmenlerine danışmasını ve arkadaşları ile birlikte hareket etmesini öğütleyin. Zorbalık davranışı sonlanana kadar takip edin ve bu davranışı sergileyenin de bir çocuk olduğunu sık sık hatırlayın. Zorba tutumlar ve akran zorbalığı belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Küçümseyici söylemler, Dalga geçmeler, Arkadan yapılan dedikodular, Eşyalarına el koyma, Kendisine yiyecek aldırma, Ödevini yaptırma veya dışlama, Görmezden gelme. Milli Eğitim Bakanlığı, akran zorbalığının farkındalığını artırmak ve öğrencileri konuyla ilgili bilinçlendirmek amacıyla müfredata dahil etmiştir. Özellikle ortaokul seviyesinde “Okul Temelli Sosyal Sorumluluk Çalışmaları” dersi kapsamında akran zorbalığı konusu işlenmektedir. Bu dersle öğrencilere, zorbalığın tanımı, zorbalıkla karşılaştıklarında nasıl davranmaları ve zorbalığın neden olduğu olumsuz sonuçlar hakkında bilgi verilmektedir. Bütün bunları önlemenin yolu daha iyi ülke gerçeklerine uygun müfredat geliştirmek ve uygulamaktır. Bu da ülkeyi yönetenlerin işidir.