EĞİTİMİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ (III)

EĞİTİMİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ (III)

Eğitimi Düzeltmek Zor Değil, Gayet Kolay “Amerikan’ın yeniden keşfine lüzum yok.”

Milletlerin hayatında sosyo-kültürel gelişmenin ve ekonomik kalkınmanın ancak eğitimli insanlarla başarılacağı bir gerçektir. Bu sebeple insanımızın eğitimle arzu edilen nitelikleri kazanması için eğitime erişim, eğitimde kalite ve eğitimde kapasite kullanımı başlıklarında; eğitimin planlanmasından, yapılanmasına, hizmet verme biçim ve anlayışına, kullanılan eğitim materyallerine, eğitimin en önemli bileşenlerinden biri olan öğretmenin niteliklerine kadar,  eğitimin tüm süreçlerinin ve bileşenlerinin geniş bir yelpazede sorgulanması gerekmektedir. Bu bağlamda Öğretmen Yetiştirmede Kırılma Noktaları Toplumsal hayatın dönüşümünde öğretmenin rolünün önemini bilen ve bu gerçeğin farkında olan Türkiye Cumhuriyetinin Kurucu Kadrosu ülkeyi düşman işgalinden kurtarma mücadelesinde olduğu gibi eğitimde de önderliklerini göstermişlerdir. Eğitim konusunda gerek yurtdışından gerekse yurt içinden konunun uzmanları ile birlikte büyük bir eğitim seferberliği başlatmışlardır. “Öğretmen yetiştirme açısından 1923’ten günümüze uzanan döneme göz attığımızda, 1923-1946 döneminde, eğitimin öteki alanlarında olduğu gibi, öğretmen yetiştirme alanında da büyük başarılara imza atıldığı dikkati çekmektedir. Bu anlamda ilk önemli adım, Cumhuriyetten önce varolan “Öğretmen Okulları” ve “Yüksek Öğretmen Okulu”nun, Öğretim Birliği Yasasına (Tevhid-i Tedrisat) ve Cumhuriyetin eğitim ilkelerine göre yeniden yapılandırılarak geliştirilmesi olmuştur.

1923-1982 arasında değişik öğretim kademelerine öğretmen yetiştiren kurumlar şu şekilde sıralanabilir; (1)-Ankara’da Ana Muallim Mektebi: 1927-33  (2)-Erkek İlköğretmen Okulları: 1923-1974 (3)-Kız İlköğretmen Okulları: 1923-1974 (4)-Musiki Muallim Mektebi: 1924-1937-(5)-Köy Öğretmen Okulları: 1926-1933 (6)-Köy Eğitmen Kursları: 1936-1948 (7)-Köy Enstitüleri: 1937-1954 (8)-Eğitim Enstitüleri: 1926-1980 (9)-Yüksek Köy Enstitüsü: 1942-1947 (10)-Yüksek Öğretmen Okulları: 1924-1979 (11)-Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu: 1955-1982 (12)-Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu: 1934-1982 (13)Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu: 1937-1982 (14)-Endüstriyel Sanatlar Yüksek Öğretmen Okulu: 1975-1982(15)-Üniversiteler (formasyon kazandırarak): 1923-‘1970’li yıllardan itibaren öğretmen okullarından eğitim enstitülerine ve 1980’li yıllarda da enstitülerden üniversiteye geçiş sürecinde öğretmen eğitimi önemli sancılar yaşadı. İzlenen yanlış politikalar, bu kurumlar üzerindeki politik etkiler, MEB ile üniversiteler arasındaki iletişim kopukluğu, fakülteler arasındaki anlaşmazlıklar yanında bilimsel araştırma ve değerlendirme çalışmalarına dayanmayan program uygulamaları öğretmen eğitiminin niteliğini yavaş yavaş erozyona uğratmaya başladı. Aslında öğretmen eğitiminin üniversitelere aktarılması, niteliğin bilimsel araştırmalar ve yeni yaklaşımlar çerçevesinde artırılması için önemli bir fırsattı, ancak bu süreçte kuramı ön plana çıkaran ve uygulamadan giderek uzaklaşan yaklaşım yanında pedagojik formasyon gibi kestirme çözümler öğretmen eğitimi niteliğinin düşmesine neden oldu.’’ derken Prof.Dr. Ali YILDIRIM, bir anlamda öğretmen yetiştirmede kırılma noktalarına da işaret etmiş oluyor.

Bir yıl sonrasıysa düşündüğün, tohum ek. Ağaç dik, on yıI sonrasıysa tasarIadığın, Ama düşünüyorsan yüz yıl ötesini, halkı eğit o zaman… Bir kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın, Bir kez ağaç dikersen, on kez ürün alırsın, Yüz kez olur bu ürün, eğitirsen toplumu. Birisine bir balık versen, doyar bir defa; Balık tutmayı öğret, doysun ömür boyunca. -Kuan Tzu

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top