EĞİTİM VE AHLAK

EĞİTİM VE AHLAK

Eğitim kelimesi çeşitli dillerde farklı şekillerde ifade edilirken, genelde Avrupa dillerine Latince kökenli “inşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek” anlamına gelen “educare” fiilinden türetilmiştir ve “eğitmek” veya “geliştirmek” manasındadır. Türkçemize ise “eğitmek” kökünden türetilmiş “eğitim” olarak geçmiştir. TDK’ya göre, eğitim çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme; terbiye anlamına gelmektedir. Eğer hayata hazırlanıyorsak, günlük hayatta kullanacağımız bilgi ve becerileri kazanmamız gerekir. Okuma yazma öğrenmek, sayı saymak, hesap yapmak tüm hayatımız boyunca işimize yarayacak becerilerdir Eğitim, toplumsal gelişim açısından da büyük önem taşır. Eğitimli insanlar, toplumun daha iyi bir geleceği için çalışabilirler. Eğitim, insanların birbirleriyle daha iyi anlaşmalarına, farklı kültürleri anlamalarına ve toplumsal sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Eğitim, bireysel gelişimin yanı sıra toplumsal ilerlemenin de motorudur. Bizler için eğitim, en önemli konulardan biri hatta belki de en önemlisidir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize bırakabileceğimiz yegâne miras, sağlam ve nitelikli bir eğitimdir. Eğitim, onlara dünyayı anlama, eleştirel düşünme ve hayatlarını kendi elleriyle şekillendirme yeteneği kazandırır. Bu nedenle eğitim sistemimizi gözden geçirip, her bir bireyin potansiyelini en üst düzeye çıkarabileceği, kendini keşfedebileceği ve topluma olumlu katkılarda bulunabileceği bir yapıya kavuşturmalıyız. Bu, sadece bireyler için değil, ülkemizin geleceği için de vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, eğitimde yapacağımız iyileştirmeler ve reformlar, sadece bugünü değil, yarını da şekillendirecek ve gençlerimize daha parlak, daha umut dolu bir gelecek vaat edecektir. Eğitim tam anlamıyla millî bir mahiyette tayin olunabilir.” diyor (MEB, 2001b: 107). Eğitimin mutlaka millî olmasının gerekçesini şöyle açıklıyordu: “Millî olmayan eğitim, yüzyıllardır süren felaketlerimizin temel sebeplerindendi Eğitim ve ahlak ilişkisi Ahlakın sözlük anlamı: Bir toplumda bulunan kişilerin iyi olarak kabul ettikleri, benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçimleri, kurallar,  iyi nitelikler, güzel davranışlar,  töre, moral, etik anlamlarına gelmektedir. Ahlak, insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım iyi söz, tutum ve davranışların tümü,  kişide huy olarak bilinen iyi ve güzel olan niteliklerdir. “Ahlak”, kişinin bireysel olarak bir şeye inanmasını ve kendi yaşamını ona göre ayarlamasını tanımlarken, “eğitim” ise, daha çok toplumun her kesimine hitap eden ve her bir bireyin hayatında ihtiyaç duyduğuna veya duyacağına inandığı bilgi ve becerilerin öğretilmesini, kazandırılmasını tanımlar. Ahlâklı olmak, insanın kendi arzusu ile, iyi olarak kabul edilen söz, fiil ve davranışlarda bulunması, kötü olarak kabul edilen söz, fiil ve davranışlardan kaçınmasıdır. Ahlakın eğitimdeki karşılığı: Çocuğa olumlu davranışlar kazandırmaktır. Günümüz dünyasında insanlarda görülen olumsuz davranışların altında ahlaki değerlere yeteri kadar önem vermemek yatar. Ahlaki değerlere önem verilmeyen toplumlarda, hırsızlık, rüşvet, haksız kazanç elde etmek, dolandırıcılık, saygısızlık, zulüm, her türlü olumsuzluk… artar.   Günümüz insanının rahatsız olduğu konuların ( saygısızlık, değer vermeme, yardım etmeme, paylaşmama, adam kayırma… ) altında ahlaki kurallara uymamak yatar. Tarih boyunca nice toplumlar ahlaki değerlerden uzaklaştıkları için helak olmuşlardır. Dr İhsan Kesel   “Ahlak utanmayı bilmektir” diyor. Çok güzel öğretim verilmiş olabilir ama ahlak yoksa ne anlamı var. Eğitim; milli şuur, yüksek ahlakla verilmelidir. Çağın gereği olan donanımlarla donatılmalı, araştırmacı, sorgulayıcı, teknik ve teknolojiye uygun, ezberci değil üretken olmalıdır. Tarih boyunca ahlak, güzel ahlak ve erdem konuları; Peygamberlerin, felsefecilerin, âlimlerin ve eğitimcilerin üzerinde ısrarla durduğu, önemli ve öncelikli konular olmuştur. “ Dünya ve ahiret saadetini elde etmenin”, “mutlu olmanın” , “insanın ulaşabileceği ruhsal olgunluğa erişmenin” ve insanın öncelikli görevinin;  ahlaka gerekli önemin verilmesinden ve ahlaki olgunluğa erişmekten geçtiği belirtilmiştir. Eğitimli ve ahlaklı nesiller yetiştirmek için bu ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip olan herkesin üzerinde düşen bir görevdir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version