DÜNYA DÜZENİ İÇİN BİR KAÇ KABADAYI DAHA GEREK
Dünya düzeni sürekli olarak birileri tarafından bozulmaya devam ediyor, o birileri ise malum ABD ve yandaşları. Bunu dünyanın hemen hemen her yerinde görmek mümkün. 1990 larda bozulan dünya düzeni ne yazık ki bir kabadayının insafına terk edilmiş durumda. Artık Birleşmiş Milletlerin bir hükmü kalmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı dünya beşten büyüktür derken, Dünya barışına katkısı ve karşıt görüşler. Veto yetkisine sahip beş daimi ülke olan, Amarika Birleşik Devletleri, Rusya, Çin, Fıransa ve Birleşik Kırallık, aynı zamanda dünyanın en çok silah üreten ve pazarlayan ülkeleridir. Birleşmiş Milletlerin kayıtlarına göre dünya üzerinde toplamda 206 ülke yer almaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla gezegenimizin nüfusu 8 milyarı sınırını aşmış olacak. Ancak dünya bir yıkma doğru hızlı bir biçimde gidiyor ve insanlar bilinçli olarak yok ediliyor. Çünkü şer güçleri Amarika Birleşik Devletleri, Fıransa ve Birleşik kırallık hep birlikte hareket ederek, dünyanın başına bela olmaya devam ediyorlar, Rusya’nın ve Çin’nin ise bir araya gelmemesi için başlarına çeşitli belalar açarak onların oyalanmasını sağlıyorlar. dünya düzeni çok karmaşık hukuki düzenlemeler ve ilişkiler üzerine kurulmuş olsa da, temelde mahalle hayatından-boyutu dışında-pek farklı değil. Mahallede olduğu gibi dünyada da bir kabadayı devlet var, bu kabadayı devlete yalakalık yapan diğer devletler var, ara sıra kabadayının kafasını bozan aykırı devletler var, kabadayının yanına geçip “var mı ikimize yan bakan” diyen daha az iri kabadayılar var vs. Bazen mahallede güçleri birbirine yakın iki kabadayı türer ki bu zayıflar için en iyisidir; biz buna iki kutuplu dünya deriz. Her kabadayı normalde adam yerine koymadığı o küçücük ülkeleri yanına almak için olmadık numaralar yapar beş ülkenin oybirliğiyle onayı olmadan savaş, barış, ekonomi ya da ambargoya ilişkin bir karar almak imkansız. Bir de bu beş ülkenin uydu devletleri var ki onlara dokunan her karar da bu abilere tosluyor. Son yıllarda dünyadaki olan olayları incelediğiniz zaman bu durumda beşten ikisi sahayı terk etmiş gibi. Bunun göstergeleri ise ABD’nin Avrupayı hemen hemen her taraftan kuşatmış ve bu ülkelerde üs kurmuş ve aynı zamanda Ortadoğu, Asyada ve diğer kıtalarda da önemli yerlerde de çeşitli bahanelerle üsler kurarak adeta dünyayı kaos ortamına sürüklemektedir. İsrailin Oradoğuda çıkarmış olduğu kargaşalık ve binlerce insanın canından olması ve milyonlarca insanın ise yerinden, yurdundan edilmesi tamamen ABD ve Avrupadaki yandaşlarının eserleridir. Bütün bunlara dur diyecek ; Rusyanın başına Ukranya gibi ülkeyi musallat ederek orada oyalanmasını sağlarken, Çin gibi devleti de hemen yanıbaşında yer alan Tayvan ile oyalamaktadır. Görünen o ki dünya doğrudan bir üçüncü dünya savaşına doğru hızla yol almaktadır. Ülkemize gelince tüm etrafı ABD’nin üsleri ile çevrilmiş ve içimizde de çok sayıda üsleride bulunmakta, aynı zamanda çokça düşmanımız olan bir bölgede olmasına rağmen bizler geleceğe hazırlanıp, halkımızda hazırlamamız gerekirken, birbirimizin boğazını sıkmaya devam ediyoruz. Şu an ülkemizde savaş olsa “Allah korusun” hiçbir şehrimizde ve evlerimizde sığınak olmadığı gibi, nükleer savaşa karışı insanlarımızı da bilinçlendirmedik, varsa yoksa birbirimizin açığını arayarak birbirimize hakaret etmekle meşgulüz. Kışın geleceği çeşitli şekillerde kendisini gösterirken bizler halen yaz havasında imiş gibi hareket ediyoruz. Bütün bu durumu göre göre tedbir almayan ve alıyormuş gibi gözüken durumdan ne zaman kurtulacağız. Yetmedimi bu kadar uyuşukluk, artık kendimize gelme zamanı gelmedimi. Bütün varlığımızla, ve kurumlarımız la top yekun gelecek felaketlere karşı uyanık olup bu yolda seferberlik yapmamız gerek, yoksa bazı şeyler için çok geç olacaktır. Dünya tarihine baktığınızda bütün bu gibi olayların sıkıntısını millet olarak hep biz çekmişiz. Birbirimizle dişmeyi bırakıp, birlik ve beraberliğimizi pekiştirme zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Allah Milletimizi birlik ve beraberlik içerisinde, sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşamasını nasip etsin.