DEMOKRASİ VE ELEŞTİRİ-2-

DEMOKRASİ VE ELEŞTİRİ

İnsanlık, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan cahillerin sebep oldukları ağır sıkıntılar altında ıstırap çekmektedir. Kafalarındaki cehaletin farkına varmadan ukalalık edenlerden geçilmiyor, maalesef. Böyle insanlar; kendi şahsına, ailesine ve üyesi oldukları topluma büyük zararlar vermektedir. “Doğru”, “Hakikat” diye yanlışı, sahte ve çirkef olanı yalan söyleyerek başkalarına benimseten tipler. Sosyal Medyada paylaşılan yalan, yanlış bilgileri “gerçek” diye ısrarla savunanlar ahkâm kesiyorlar. Demokrasi bir yönetim biçiminden öte, insan olma haysiyetine ulaşmayı gerektirir. Senin gibi düşünmeyeni anlamak, kabul etmek şöyle dursun, başkalarının senin gibi düşünmemesi gerektiğini özellikle istemen gerek. Herkesin birbirine benzediği yer, kabile toplumlarıdır. Kabilede herkes birbirine benziyor(muş) numarası yapmak zorunda. Ve asıl önemlisi, demokratik toplumlarda herkesin herkesi eleştirme hakkı vardır. Bunu demokrasi kavramı üzerinden bağlam kurmaya da gerek yok. Adamlık, eleştiriye açık olmaktır. Biri seni, dünün, bugünün ve tutarsızlıkların üzerinden eleştirebilir ve eleştirmeli de. Gelenekte, “hak yolundan ayrılırsam beni uyarın” lafazanlığı yapmak kolay. Erdemli kişiler, özellikle kendilerinin eleştirilmesini istemeleri gerek. Eleştirene had bildirmeye çalışanın makul görüldüğü toplum tükenmiştir. Herkes, “nasıl olurda had bildirme makamına gelirim” kaygısıyla yaşar. Toplumdaki aşırı kamplaşmalar sebebiyle çoğu zaman böylelerinin yalanlarını fark edemeyen taraftarlar gittikçe fanatikleşmektedir. Sözleri zehir gibi. Böylece günaha giren toplum gittikçe sefalete sürüklenmektedir. İslam Dünyasının ve bilhassa FİLİSTİN’in neden bu hâle düştüğünü hiç düşünmezmisiniz?. Sorgulamayan bir toplum manipülasyona maruz kalır ve de kalmaya müstahaktır. Güzel ülkemiz sürekli kargaşa içinde, yapay gündemlerle huzurumuzu kaçırıyorlar. Yanı başımızdaki Avrupalılar daha kaliteli ve daha huzurlu bir hayat mücadelesini verirken ya biz!. Büyük kentlerimizde protesto gösterileri. Polislerimiz sürekli görevde, evlerine gidemiyorlar. Ülke huzursuz. İnsanımız az mı çekti, yetmiyor mu artık?. Maalesef, hiç kimse kendi mahallesinin hırsızını görmüyor. Demokratik bir sistemde, eleştirinin özgür olması ve teşvik edilmesi gerekir. Üzerinde ne kadar çok kişinin uzlaştığı konusundan bağımsız olarak, her konuda kişilerin eleştirilerini dile getirebilmeleri gereklidir. Özellikle devlet yönetiminde bulunanların, halkın temsilcisi oldukları ve bu vekalet ilişkisinin kamu görevlilerine yüklediği sorumluluklar düşünüldüğünde, eleştiriye daha açık olmaları gerekir. Ancak bu biçimde halk tarafından düzeltilmesi gerekenler ifade edilebilecek ve gerçek bir demokrasiden söz edilebilecektir. Siyasi sistem, bireylerin eleştirilerini güvenli ve rahat bir biçimde dile getirmelerinin koşullarını oluşturmalıdır. Aksi takdirde demokratik bir biçimde eleştiri yoluyla sıkıntılarını dile getiremeyen kişiler, daha sert yöntemlerle görünür olmak ihtiyacı hissedebileceklerdir. Buna bağlı olarak söylenebilir ki, düşünce özgürlüğü ve eleştiri hakkı daha fazla istikrar ve daha az şiddet ortaya çıkaracaktı. İnsanlarımız demokratik ortamda haklarını savunmalarını ve birbirlerini kırmadan eleştirmelerini yapacak seviyeye gelebilmeleri ümidiyle. Vatan ve milletimizin adaletle bekası, devletimizin ebed müddet yaşaması, insanımızın feraset ve basiret sahibi olması bizlerin ve idarecilerimizin âdil, dürüst, Muhammedî ahlâk sahibi ve kâmil manada Sırat-ı Müstakim üzere hareket etmesi için dua edelim. Yüce Rabbimize; şahsımız, ailemiz, Türk milleti, Muhammed Ümmeti ve bütün mazlum insanlar için münacatta bulunalım inşallah.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top