BAYRAM O BAYRAM OLA
Yine bir ramazanı şerifi geride bıraktık ve nihayet sayılı günler çabuk biter ve 30 günlük Ramazanı şerifi eda ederek ramazan bayramına kavuştuk( bazı yörelerde şeker bayramı da denmekte) Çocukluğumuzun ramazanları da, bayramları da çok farklıydı. Heyecanla bekler, hiç bitmesin isterdik. Ramazanı da, bayramları da iple çekerdik. Ramazan bayramı denince çocukluğum da kutladığımız bayramlar bir bir gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Erzurum iline bağlı Şenkaya’nın Gülveren köyünde çocukluğumun küçük bir kısmı geçti hatırladığım ise arefe günün gecesinde hepimiz ellerimize kına yakardık, bayram sabahı erkenden kalkar ve köyün ortasında bulunan tek çeşmede ellerimizi yıkar ve kimin kınası iyi diye birbirimize gösterirdik. Büyüklerimiz bayram namazına giderken evlerde telaşlı bir koşturmaca başlardı. Çünkü bayram namazından çıkan büyüklerimiz mutlaka kahvaltı için bir başka komşuyu misafir olarak getirir ve gelen misafirle birlikte kahvaltı yapardık. Daha sonra büyüklerimizin ellerini öpüp bayramlaşırdık ve köyün diğer evlerini gezer büyüklerin elerini öpüp bayramlaşırdık, biz bundan doyulmaz zevk alırdık, bu durum gün boyu karşılıklı bütün köyde tekrarlanırdı, bayramlaşmayan hiç kimse kalmazdı. Kurban bayramında da aynı şekilde devam ederdi ancak, kurban bayramında şekere ilaveten birde gidilen evlerde mutlaka kavurma ikram edilirdi. Halk zengin değildi ama evinde sütü, yoğurdu, yağı, yumurtası, unu, bulguru bulunurdu. 1965 Kışında Kırşehir’e taşındık ve bu ilimizde ki bayramlaşma ise sokağın başındaki evlerden başlar, büyükler sokağın başında toplanır ilk evden başlamak üzere her evin önüne ev sahibi çıkar gelen topluluklarla bayramlaşır şeker ve kolonya ikram edilir ve sırası ile sokağın sonuna kadar bu böyle devam ederdi. Bugün dünyanın hızlı bir değişim gösterdiği ve müstakil evler yerine çok katlı apartmanların oluşması, teknolojinin hızlı bir şekilde hayatımıza girmesi birçok geleneğimizin sonunu getirmiştir. Dini ve Milli bayramlarımız olmak üzere her şey değişti. Peki, sadece onlar mı? Samimiyetle sorgulayalım, değişmeyen ne kaldı. Zaman geçtikçe, bayramları yaşama şeklimiz de değişiyor. Hepimiz büyüdük ülkenin çeşitli yerlerinde ekmek kavgası vermekteyiz, birçoğumuzun ailesi uzak olduğundan bayramlarda bir araya gelinmesi oldukça zor, ancak bu zorluğa rağmen insanlarımız geleneklerini sürdürmek için ellerinden geldiğince ailelerinin yanına gitmek için çaba sarf etmekteler bu ise milletimizin en büyük zenginliliğidir, para ve güç değil, hayatımızda samimi, dürüst, hoşgörülü ve anlayışlı insanların daha fazla ihtiyaç duyulduğu bir ortamın oluşması bayramlarımızın yine bu hoş görü ortamında kutlamamız zenginliğimizi test ettiğimiz, en önemli günlerdir. Çalan her kapı zili, çalan her telefon ya da gelen her mesaj bu zenginliğimizin en önemli göstergesidir. Bayramların o eski coşkusunu ve neşesini yakalayabilmek ise günümüzde pek de mümkün olmayabiliyor. Her ne kadar günümüzdeki bayramlar, geçmişteki bayramların tadını tam olarak vermese de en azından bazı gelenekler ile eski bayramları yeniden canlandırmak mümkün olabilir. Nasıl mı? Apartmanda oturuyor isek hemen yan komşudan başlayarak tüm binadaki insanlarla bayramlaşabiliriz, bu durum dalga dalga yayılarak mahallede ve parklarda bu işi yapabiliriz. Eski bayram sohbetlerinin olumlu yönlerini koruyarak, gelecek nesillere daha sağlıklı ve mutlu aile ilişkileri bırakmak mümkündür. Unutmayın, bir araya gelmek ve paylaşmak, aile bağlarını güçlendiren en önemli unsurlardan biridir ve bayramlar bu fırsatları değerlendirmek için en iyi zamanlardır. Sonuç olarak, eski bayram sohbetlerinin olumlu yönleri, aile üyelerinin birbirleriyle daha yakın ilişkiler kurmasına, değerli anılar biriktirmesine ve kültürel değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılmasına katkıda bulunur. Günümüzde, modern yaşamın getirdiği yoğun tempo ve teknolojinin etkisiyle ailelerin bir araya gelmesi ve bu tür sohbetlerin gerçekleşmesi giderek zorlaşmaktadır. Ancak, bayramların önemini ve aile bağlarını güçlendiren bu özel anların değerini unutmamak önemlidir. Bu bağlar hem çocukların hem de yetişkinlerin sosyal ve duygusal gelişimine katkıda bulunur. Özellikle çocuklar için bayram günlerinin neşesi ve sevinci, onların da büyüdüklerinde hatırlayacakları en güzel anılarla dolu olsun. Nice Bayramlara kavuşmak dileğiyle hayırlı bayramlar diliyorum.