Ramazan ayını uğurlarken
Bayramlar, milli ve dini duygular, inançlar, örf ve adetler ile bütünleşerek sevgi, saygı, kardeşlik ve paylaşmanın, sosyal yardımlaşma ve dayanışma geleneğinin en güzel şekilde yaşandığı günler olması nedeniyle toplumsal yönden ayrı bir önem taşımaktadır. Millet olmayı, kardeşçe bir arada yaşamayı, paylaşmayı, aynı ruh ve gönül ikliminde yaşamanın anlamını ve zenginliğini hepimiz en çok bayram günlerinde hissederiz. Bayramlar bize mutluluğu, güveni, dostluğu yaşama ve yaşatma fırsatı veren müstesna zaman dilimleridir. Bayramlar, insani değerlerin hatırlandığı, karşılıklı dostluk, kardeşlik duygularının ve hislerinin güçlendirildiği, sevgi ve saygının üst seviyede hissedilerek geliştirildiği özel günlerdir. Ramazan ayını uğurlarken hüznüyle sevinciyle bir bayram gününe daha ulaşmanın iç huzurunu yaşıyoruz. Toplumun bütün fertlerinin katılımı ile gerçekleşen ve sınırları önceden belirlenmiş bir takım geleneklerin uygulanmasına sahne olan bayramlar; iklimsel değişiklikler, mitolojik ve tarihsel olaylar gibi birçok doğal ve kültürel sebeple ortaya çıkmıştır. Türkiye’de dinî bayramların bir hazırlık süreci vardır. Ramazan ayının son günü olan arife gününde vefat eden yakınların kabirleri ziyaret edilerek önce ebediyete intikal edenlerle bayramlaşılır, dualar edilir. Bayramdan önce evin içi genel bir temizliğe tabi tutulur. Buna “bayram temizliği” adı verilir. Bayramlık elbiseler alınır. Yemekler ve tatlılar hazırlanır. Özellikle arife günü hamama gidilir veya evde yıkanılır, temizlenilir. Bazı yörelerde buna “bayram suyuna girmek” denilir. Yine bazı yörelerde bu güne has olmak üzere arife suyu ile yıkanmanın bereket ve sağlık getireceğine inanılır. Bayram sabahı erkenden kalkılır. Evlerin ön kısımları, bahçe ve civarı temizlenir, çöplerden arındırılır. Ramazan ayı boyunca nefsimizi tutan orucun ardından gelen 3 günlük Ramazan Bayramı, gelenekleri ve neşesiyle her yıl hasretle beklediğimiz anlardan biri. Küslerin barıştığı, hasret olanların kavuştuğu, geniş sofralarda aile ve komşuların buluştuğu bu özel günler en güzel anılarımızın başında yer alıyor. Bayramlar çocukluk, çocukluğumuz ise hep özlenendir. Günümüzde bayramlara tatil gözüyle bakılmaya başlansa da, bayram telaşı yine de yaşanmaya devam etmektedir. Bayram en çok çocuklar için vardır, çünkü en çok çocuklar sever bayramı ve bayram da en çok çocukları. Bir çocuğun gülümsemesi hayatta her şeye bedeldir. Ramazan ayı boyunca millet olarak Ramazan ayının manevi atmosferini birlikte teneffüs etmenin huzurunu yaşayarak sergilediğimiz güzel hasletlerimizi, dayanışma ve yardımlaşmanın sembolü olan Ramazan Bayramında ve sonrasında da devam ettirmemiz çok önemlidir. . Bayramlar; karşılıklı sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarımızı kuvvetlendiren, manevi hasletlerimizi geliştiren, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın en üst seviyede yaşanmasını sağlayan, gelenek ve göreneklerimizin kuşaktan kuşağa aktarılmasına vesile olan, milletimizin gönül zenginliğinin en güzel örneklerinin görüldüğü çok özel günlerdir. Milletçe büyük önem atfettiğimiz Ramazan Bayramını fırsat bilerek, kardeşliğimizi daha da pekiştirmeye, sahip olduğumuz farklılıklarımızı birer zenginlik olarak görmeye, bu cennet toprakları bizlere Vatan kılmak için tek yürek olan ecdadımıza layık olarak birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek sürdürmeye ve kardeşliğimize günümüzde de kast etmeye çalışan hainlerin uğraşlarının beyhude olduğunu birbirimize kenetlenerek en güçlü şekilde göstermeye devam etmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle; 30 Mart Pazar günü kutlayacağımız Ramazan Bayramının manevi ikliminin herkesi kuşatmasını, tüm insanlığa kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum.