OKULLAR AÇILDI
Nihayet okullar 02 Eylül 2024 tarihi itibarı ile anaokulları ve 1. Sınıfların uyum kursu ile birlikte açıldı. Bu sınıfların dışında ise öğretmen ve idarecilerimiz yeni 100 yıl Maarif modeli ile ilgili zorunlu olarak ak bilgilendirme seminerlerine katıldılar ve 09.09.2024 tarihinde yaklaşık 20.000.000 milyon öğrenci ve 1.2 Milyon öğretmen ile 2024-2025 eğitim-Öğretim yılı filen başladı. 9 Eylül aynı zamanda İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 102 . Yıl dönümü. “Geldikleri gibi gidecekler “ demişti. Öyle oldu. Geldikleri gibi gittiler.. Onlara böyle bir zaferi kazandıran ve bağımsız bir ülke bırakan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını bir kez daha rahmet ve özlemle anıyorum. Bununla birlikte ülkemize mülteci olarak gelen Suriyeli öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu bazı okullarda ne yazık ki Arapça açılışlar yapıldığını duyuyoruz. Bu durum kabul edilemez, ülkenin egemenlik haklarını ihlal eden bir durumdur, ilgileri bu konuda derhal gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Türkiye’de eğitimle ilgili yasal düzenlemelerin ana referansı, 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat kanunudur. Bu kanun, 1982 anayasasının 174. maddesinde “inkılâp kanunlarının korunması” başlığı altında anayasal koruma altına alınmıştır. Yine aynı maddede 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında kanun da koruma altına alınmıştır. Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi başlıklı 42. maddede ise “kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz… İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası antlaşma hükümleri saklıdır.” denilmektedir. Kısaltılarak verilen bu maddeler, Türk eğitim sisteminin yasal dayanaklarıdır. Bu düzenlemelerle devlet, eğitimi tamamen kendi uhdesine almıştır. 1982 anayasasının 130. maddesi ile üniversiteler de buna dâhildir. Okulların açılması ile birlikte birçok eksiğimizin de olduğu ortaya çıktı, bunlara bakacak olursak yaz tatilinde onarıma alınan okullar tamamlanmadığı, birçok okulumuzda hizmetlinin yeterli derecede bulunmadığı, halen bazı okullarımızın sınıflarındaki öğrenci sayılarının oldukça fazla olduğu, bu durumun ise ikamete dayalı kayıtlardan kaynaklandığı da bir gerçek, bu arada öğrenci sevrvis ücretlerinin aşırı şekilde artması ve ülkemizin ekonomik durumunun iyi olmadığından ev kirası, faturalar, öğrencilerin okul ihtiyaçları ve gıda gibi zorunlu ihtiyaçlar da göz önünde bulundurulunca ailelerin işleri oldukça zor. Her ne olursa olsun insanımız çocukları için tüm fedakarlıkları yapmaktalar, ülkemizi yönetenlerinde aynı duygularla hareket etmesi gereklidir. Ülkenin her bireyinin mutlaka eğitime ihtiyacı bulunmaktadır, bunu da devletimizin sağlaması gereklidir. Eğitim sürecinden maksat; bireyin kendisine, ailesine, içinde yaşadığı toplumuna, ve insanlığa karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirecek şekilde zihnen ve bedenen donanımlı kılınmasıdır. Öğrencileri bu amaç doğrultusunda yetiştirecek başta eğitim yöneticileri, öğretmen, öğrenci ve eğitimin tüm paydaşları için 2024-2025 eğitim-öğretim yılının hayırlı ve başarılı geçmesini diliyorum.