YEREL SEÇİM SÜRECİ
Türk Dil Kurumu’na göre ‘Seçim’ kelimesi ‘Seçmek işi’ olarak ifade edilmektedir ve ‘seç-‘ fiilinden türemiş, ‘ayırmak’, ‘ayıklamak’ anlamlarına gelmektedir. Dolayısıyla aslında her seçim aynı zamanda bir vazgeçmedir. Her gün uyandığımızda, karşımıza çıkan seçenekler arasında, büyük ya da küçük, önemli ya da önemsiz her karar hayatımızı şekillendiriyor. Kahvaltıda ne yiyeceğimizden, hangi yoldan işe gideceğimize, hangi kitabı okuyacağımızdan, kime oy vereceğimize kadar her seçim, aslında bir evrene girişimiz ve diğerini terk edişimiz anlamına geliyor. Belki de bu seçimlerin içerisinde en önemlisi olan bizi yönetecek olan kişiler için yaptığımız seçimler üzerinde durmak istiyorum. Seçimler demokrasi ile yönetilen ülkelerde yöneticilerin seçilmesi için belirli aralıklarla yapılmaktadır. Yalnız ne seçimler demokrasilerin, ne de demokrasi seçimlerin vazgeçilmezidir. İngiltere ve İskandinav ülkeleri gibi monarşi ile yönetilen demokratik ülkeler olabildiği gibi, Zimbab ve Kamerun, Uganda gibi seçimlerin yapıldığı ama demokrasinin olmadığı veya Kuzey Kore gibi seçimlerin göstermelik olarak yapıldığı ülkeler de bulunmaktadır. Seçimlerin tarihi, antik çağlara kadar uzanır. İlk demokratik seçimlerin yapıldığı yer olarak genellikle Antik Yunan’daki Atina kabul edilir. Burada, yetişkin erkek vatandaşlar, şehir devletinin politikalarını belirleyen meclis üyelerini seçerlerdi. Modern anlamda seçimler, 18. yüzyıldan itibaren Avrupa ve Amerika’da yaygınlaşmaya başladı. Bu dönemde, özellikle Amerikan ve Fransız Devrimlerinin etkisiyle, demokratik seçimlerin önemi ve yaygınlaşması arttı. 20. Yüzyılın başlarında, Avrupa ve Kıta Avustralya’dan başlayarak dünya genelinde kadınların seçme ve seçilme haklarına kavuşmaları, önemli bir dönemeç oldu. Bu süreçte, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk Müslüman tebaalı ülke olmuştur. Ülkemizde kadınların seçme ve seçilme hakları 1934’te tanındı ve bu haklar ilk kez 8 Şubat 1935’te gerçekleşen TBMM 5. dönem seçimlerinde kullanıldı. 1946 yılında siyasi çeşitliliğin artması ve demokrasinin gelişimi açısından bir kilometre taşı olan çok partili siyasi sisteme geçiş, bu süreci daha da ileri bir seviyeye taşıdı. Peki ya bugün geldiğimiz noktada seçimlerde halkın iradesi sandığa doğru yansımakta mıdır? Tabii ki bu çok zor bir soru olmasına karşın yine de bakış açımıza göre sorunun cevabı da değişmektedir. Eğer ki sandıkta insanların vermiş olduğu oylar doğru bir şekilde sayılıp, kaydediliyor mu diye bakarsak, sandıkta gönüllü olarak görev yapmış birisi olarak diyebilirim ki; münferit olaylar dışında doğru yapılmaktadır sayım işlemi. Yüksek katılım oranlarıyla gerçekleşen seçimler demokrasi şöleni gibi görünse de, seçmen tercihlerinin ülke gerçeklerinden ziyade parti veya adaylara olan aidiyet duygusuna göre belirlenmesi iradenin doğru bir şekilde sandığa yansımasının önündeki en önemli engel olarak karşımıza çıkmakta. Aidiyet duygusunun seçimdeki tercihler konusunda bu kadar yüksek öneme sahip olmasının altında, partilerin politikalarının ve farklılaştıkları noktaların ekonomik veya dış siyasetten çok, yaşam tarzları üzerine odaklanmasının yattığını düşünmekteyim. Her sistemin olduğu gibi bu sisteminde avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Bence en büyük dezavantajı; 5 yıl boyunca seçimin yenilenmesi dışında yerel yönetimlerin ve hükümetlerin değişme ihtimalinin olmamasıdır.02 Ocak 2024 tarihi itibarı ile başlayan yerel seçim süreci, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimle son bulacak. Yaklaşık 3 ay sürecek bu seçim süreci boyunca ümit ederimki insanlar rahatsız edilmeden adayların yapacakları projeleri halka iyi anlatmaları ve hiç kimseye iftira atmadan ve kırmadan bu süreci iyi yönetmeleri ve sonuçta kim kazanırsa kazansın, ülkem kazandı Milletim kazandı şeklinde değerlendirilerek demokratik biçimde her aday hakkına rıza göstermesini bilmeli ve kazanana saygı duyması ve tebrik ederek başarı dilemesi ülkemiz ve insanlarımız açısından çok önemlidir. İnsan yaratılmış en üst düzey yaratık olduğundan akıl ve fikir (düşünme, karar verme) yetisine sahip olarak donatılmıştır. Bu özellikleri insanoğlunu diğer canlılardan tamamen ayırır. Bu yüzden insan olarak herkesin üzerine düşen vatandaşlık görevini yerine getireceğini temenni ederek sıkıntısız bir seçim süreci geçirmek dileğiyle.